Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Içten Geçen

Resim
Günün en huzur bulduğum anlarına bir yenisi eklendi son on aydır. Bu an da bir diğeri gibi gün sonuna ait. Özellikle kötü hissediyorsam o akşam yastığa başımı koyduğumda hemen kucağıma gelip yatan ve mırlamalarıyla içimi ısıtan bir yavru var hayatımda. Gözlerimin derinine derinine bakar ve bunu birtek bana yapar. Kedim Şifa. Konumuz Şifa değil fakat tam şu an yastığa başıma koymuş buraya bir şeyler yazmaya başlamışken yine anladı sıkıntımı geldi yattı tam göğsüme. Şu gurur  ve inat denen şeyler ne çok engel her şeye ve ne çok gebe engellere. İçten geçenlere. Birini göresin gelir, sesini duyasın. Hemen giriverirler araya. "Merhaba ben inat bu da gurur. Sakın yapma." Yapmazsın. Onlar sende gücü temsil eder. İçten gelenler ise çoğu zaman zayıflıktır önkabullerde. Kalbin yorulur da yorulur. Kalbini yormaya razısındır. En çok ona susturursun vicdanını. Faydasız suskunluklar. Tanrılık çabası. "Kontrol bende!" nârası. Hem kendine tanrılık hem sana ulaşmaya çalışana.

Nisan Sabahı

Resim
-Bugün benim doğum günüm, saklanmayacağım. Zirâ faydası yok ne doğuma ne ölüme. Dirilmesi gereken dirilir. Gövermek de çürümek de yaşamdır. ''Nisan en zâlim aydır, gövertir Leylakları ölü toprakta, yoğurur Anılarla istekleri, uyarır Uyuşuk kökleri, bahar yağmuruyla'' dizeleri ile başlamış, Çorak Ülke adlı sarsıcı şiirinin ilk bölümüne Eliot; Ölülerin Gömülüşü ironisiyle şerhlemiş bir de. Bir tohum; patlayıp filizlenmek için nasıl emek verirse kendine, sanki öyle; yirmi iki saat çabalamışım doğmaya. Filizlenmek cesaret ister. Bütün tohumlar cesurdur. Doğa cesurdur. Ve kaçmaz, kaçınılmazdan korkmaz. Yaşam ile kavga etmekten korkuşum, bir nisan sabahı başlamış; ertesi günün sabahına dek. Doğduğunda ciğeri yanıp da ağlamayan bebek, nefes alamıyordur. Yaşam kaynağı önce ağlatır. Bulutlar acı çeker ve yağar; yeryüzü yaşasın için. Ben de direnememişim daha fazla bu itkin korkuya ve kaçınılmaz ''ilk''e adım atmışım; acıtan ve sonrasında